24 Nisan 2013 Çarşamba

Arı Bölme


Bugün havanın güzel olması ve okulların tatil olması nedeniyle çocuklarla hem piknik hemide ballık ve kovanların arılığa gitmesi lazım olduğundan doğru arılığa kovan ve ballıklar sabah kahvaltısı için sandalye ve masa vazifesi gördüler.Bu yeni bir teknik imkanı kısıtlı olan arıcılar kullanabilirler. Ana arı ızgarası kullandığım 20 çıtalı kovanımı ballıktan 5 çıta alarak böldüm. 1.çıta ballı polenli, 2. çıtada 4 tane ana arı memesi vardı.Tahmini olarak 5 günlüktü. 3. ve 4. çıtalar çıkmak üzere kapalı yavrulu 5. çıta ballı ve henüz çıkan yavrular vardı.4 çıta kovana büyük geldi. 4 gün sonra pazar günü kontrolde çıtaları keseceğim. Taban altlığı olanları temizlik için çıkarttım.Bu aralar hava iyi gidecek. Yolun ortasında yılan güneşleniyordu.Yavaş yavaş gitti.

23 Nisan 2013 Salı

Yamaçta Bağını,Evinde Sağımı,Bahçenden Arını Eksik Etme


Arılara bakma çalışmalarımız devam ediyor.1 kovana daha kat attım.Haftaya sol baştaki kovana da kat atmak gerekecek. Çift katlı kovanımın arasına ana arı ızgarası koydum.Üsttekiler anasız kaldığını hissedip meme yaparlarsa buradan bölme yapabilirim. Mini ruşete kapalı meme verdim ve genç arı silkeledim. Kat attığım koloniler çok hızlı gelişti 4 yeni temel petekle 20 çıta oldular.Oğul vermemeleri için daha sıkı ve dikkatli kontrollere devam etmek lazım.Bu arada 1 kovan oğul verdi.Buda benim hatam.

15 Nisan 2013 Pazartesi

Bahar Geliyor.


Haftalık olağan kontrollere devam ediyorum.Kat attığım bu kovanıma alt kata 2 ve 9. çıtaya temel petek verdim üst kata da yeni gözüken 2 temel peteği verdim.Ana arı üst katlara da peteklere yumurta döşemiş. Erkek arı gözlerinin bulunduğu çıtaları 1 kovanda toplayıp erkek arıların orada doğmalarını sağlayıp bal tüketimi açısından sonra kasnaklı boş çıtaları tekrar eski kovanlarına ballıklara dağıtılıp bal verimini yükseltebilirmiyiz acaba? Biraz da ormanda çektiğim resimlerle süslüyeyim blogu.

12 Nisan 2013 Cuma

Arıcılık Çalışmalarımız devam ediyor.


Kovanlarımın 2 tanesine kıytırık kat attım.Kuluçkalıktan 2 tane çıkmak üzere yavrulu petek aldım yanlarına da 2 tane temel petek bıraktım. Diğer kovanlara kat atma hazırlıklarımız devam ediyor. Oğul otu bitkisi Arılara giderken yolda kalmalarımız devam ediyor. Arkadaşımın kuluçka makinesi. Habersiz alan olursa diye not bırakmış.

9 Nisan 2013 Salı

HALK TAKVİMİ (Eskilerin Hava Tahminleri)


Anadolu'nun çoğu yörelerinde kitle iletişim araçları olmadan (televizyon, radyo, gazete vb.) önce, hava tahmini tecrübeye dayalı olarak yapılmaktaydı. Bu tahminlerin büyük çoğunluğunun da bugünkü bilimsel biçimde yapılan tahminler kadar doğru sonuçlar verdiği bilinmektedir. Halk, ekimini, dikimini, hasatını bu tahminlere göre yürütmüş iklim şartlarının verdiği olumsuz sonuçlardan azami derecede etkilenmemeye çalışmıştır. Bu tahminlerin çoğu, havadaki değişmeye, bulutların durumuna, rüzgârın esme yönüne, yıldızların sıklık ve seyrekliğine vb. durumlara göre yapılmıştır. Kitle iletişim araçlarının en ücra yerlere kadar ulaşması sonucu, bu tahmin raporları artık unutulmaya yüz tutmuştur. Ancak, yaşlı insanlar bu alışkanlıklarını devam ettirmektedirler. Unutulmaya yüz tutan bu kültür mirasımızın kayıt altına alınması kuşkusuz büyük önem taşımaktadır. Bizler de bu yazımızla bu gerekliliğe bir parça olsun dikkat çekmek istedik. HALK TAKVİMİ Halkımız hava tahminlerinde güneşe göre düzenlenmiş Rumi takvimi kullanmışlardır. Günümüzde kullandığımız miladi yıldan 585 yıl geriye gittiğimizde rumi yıla ulaşıyoruz. Bu takvimde yıl iki bölümden oluşmaktadır. Sıcak günleri kapsayan Hızır ve soğuk günleri kapsayan Kasım günleri. 186 gün olarak kabul edilen Hızır günleri miladi 6 Mayısta başlar (Hıdırellez) ve 7 Kasımda sona erer. 8 Kasımda başlayıp 5 Mayısta sona eren Kasım günleri ise 180 gündür. Ayların ise adları ile miladi takvime göre başlangıç ve bitiş tarihleri aşağıdaki şekildedir. ) Zemheri 14 Ocak 13 Şubat, Gücük 14 Şubat 13 Mart, Mart 14 Mart 13 Nisan, Abrul 14 Nisan 13 Mayıs, Mayıs 14 Mayıs 13 Haziran, Kiraz 14 Haziran 13 Temmuz, Orak 14 Temmuz 13 Ağustos, Ağustos 14 Ağustos 13 Eylül, İlkgüz 14 Eylül 13 Ekim, Ortagüz 14 Ekim 13 Kasım, Songüz 14 Kasım 13 Aralık, Karakış 14 Aralık 13 Ocak, BELİRLİ GÜNLER Kış Mevsimi: Kış mevsimi için 90 hesabı kullanılmış ve ikiye bölünmüştür. 40 gün Zemheri.50 gün Hamsin olmak üzere toplam 90 gün. 40 günlük Zemheri Karakış’ın 6’sında başlar ve Zemheri’nin 17’sinde biter. Kış’ın ikinci bölümü olan Hamsin, Zemheri ayının 18’inde başlar ve Mart ayının dokuzunda biter. Gücük Yedisi: Rumi 7 Gücük, (Miladi 20 Şubat.) Şiddetli kışlar görülür. Gücük Yedisi için “Ya kar yağar. Kar gücük devenin kuyruğuna çıkar. Ya da sıcak olur, sıcaklık gücük iti solutur” denilmektedir. Halk arasında Gücük ayı’nın kararsız havasını belirtmek için “Deli Gücük kudurdu” diye bir de söz vardır. Cemreler 1.Cemre: Gücük ayının 7.gününde (20 şubat) cemre havaya düşer. Havalar ısınmaya başlar. 2.Cemre: Gücük ayının 14. gününde (27 şubat) cemre suya düşer. Sular ısınmaya başlar. 3.Cemre: Gücük ayının 21. gününde (miladi 6 mart) cemre toprağa düşer. Toprak ısınmaya başlar. Bede Yel(Vade Yeli): 18-21 Gücük (3-6 Mart) tarihleri arasında dört gün eser. Güneyden (Kıble) eser. Bu rüzgârın 22-26 Gücük’te estiği ve 26 Gücük’te esen şiddetli rüzgâra toprakları yerden kaldırıp sürüklediği için “Kabuk kaldıran” adı verildiği bilinmektedir. Sürü sahibi bir müslümanın kışın sonlarına doğru hayvanlarının yiyeceği biter. Çaresiz yakın köydeki gayrimüslim bir komşusuna hayvan yiyeceği için başvurur. O da kızını vermesi şartıyla yiyecek vereceğini söyler. Üzgün bir şekilde eve dönen sürü sahibi bu olayı kızına anlatır. Kız bu istek karşısında çok üzülür. Gece sabaha kadar ibadet eder ve Allah'a şöyle yalvarır: "Es bede yeli es, gâvurdan benim nasibimi kes, ya bana toprak, ya sabaha yaprak." Kızın dileği kabul edilir. Sabah olduğunda, güneş doğmuş, karlar erimiş, koyun sürüleri otlanacak kadar hava güzelleşmiş, yapraklar açmıştır. Böylece kız çirkin istekten kurtulur. Kocakarı Soğukları(Beldir Aciz): Gücük ayının 26. günü ile mart ayının 4. günleri (11-17 Mart) arasında devam eden sayılı fırtınadır. Beldir Aciz fırtınası, “Beldir aciz, yer gök taciz” “Üçü şubatta, dördü martta” gibi sözlerle tarif edilir. bu fırtınalı günlere “Kocakarı Soğukları” adı verilir. ”Çok eski tarihlerde, bir köyde oğlakları çok sevdiği için koyun yerine keçi besleyen bir nine yaşarmış. Her yaz yaylaya çıkan nine, bir sene zamanı gelmediği halde havaların ısınmasına aldanarak gücük ayının sonunda yaylaya çıkar. Bir iki gün yaylada kalır ve havaların sıcak olması hoşuna gider. Bunun üzerine kış ayı ile alay eder. Kış ayı 4 gün 4 gece kar yağdırıp tipi estirir (Gücükün son dört günü). Ancak nine ve oğlakları ölmeyince kış, Mart ayından üç gün borç alır. Böylece 7 gün 7 gece fırtına estirir. Nine ve oğlakları ölür. Mart Dokuzu: Mart ayının 9. günüdür. (22 Mart) Gece gündüz eşit olur. “Mart Dokuzu “ olarak bilinen bu günde, bahar başlar. Ancak bazı yıllar şiddetli fırtınalar görülebilir. Mart Dokuzu ile ilgili olarak “Mart dokuzuna 9 kütük 9 harar saman hazırla.” Sözü yaygın olarak kullanılır. Ayrıca Mart ayı ile ilgili olarak “ Mart’ın şakası olmaz. Kapıdan baktırır, kazmayı küreği yaktırır” denilmektedir. Martın İki Dokuzu: Mart 18(Miladi 31 Mart.) Fırtınalı geçebilir. Aldatıcı bir hava vardır. Mart ayı ile ilgili olarak halk arsında ”Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaptırır” sözü yaygın olarak kullanılır. Abrul Beşi: Abrul ayının 5. gününde (18 Nisan) görülen sayılı fırtınadır. Çok şiddetli soğuk olur. Daha önceki sıcaklara aldanarak yaylaya göç edenler geri göçerler. Halk: “Korkma Zemheri’nin kışından, Kork Abrul’un beşinden, Öküzü ayırır eşinden ” diyerek bilmeyenleri bu fırtınaya karşı uyarır. Bu söz ile ilgili olarak halk dilinde birkaç rivayet bulunmaktadır. Bunlardan biri, aynı zamanda yaygın olanı şudur: ” Çiftçinin iki öküzü vardır. Fırtına nedeniyle öküzlerin yiyeceği biter. Öküzün birini satar ve parasıyla diğerine yiyecek alır” Diğer rivayet ise şudur: Bir zamanlar adamın biri, Abrul’un beşinde öküzlerini almış çift sürmeye gitmiş. Sabah giderken hava iyiymiş, günlük, güneşlikmiş. Öğleye doğru hava birden değişmiş. Yağmur, dolu, kar, fırtına, boran birbirine karışmış. Tarla köye biraz uzakmış. Öküzün biri o soğuğa dayanamamış ve ölmüş. İşte bu olay üzerine de bu söz söylenir olmuş.” Hıdrellez: Abrul’un 23. günü ( 6 Mayıs) Seneyi ikiye bölen gündür. Öğleye kadar yakıcı güneş olur, öğleden sonra fırtına ile şiddetli yağış ve ardından sel olur. Kış mevsiminin geride kalışı, yazın başlangıcı, tabiatın canlanışıdır. Bir geçiş döneminin bir dizi adetlerle kutlandığı gündür. Aynı zamanda bolluk, bereket, dileklerinin kabul edileceği Hızır ile İlyas’ın buluştuğu gün olarak da inanılan Hıdrellezin toplumumuzdaki yeri çok büyüktür. Hıdrellez günü için bazı inanışlar şöyledir: “Yeşillik girerse evi kara böcek basar “ “Hıdırellez günü yağan çise ile yoğurt mayalanırsa tutar” “Bir kişi şafak vakti kimseye görünmeden ve ardına bakmadan bir kaynaktan su alır pişmiş süte katarsa yoğurt olur” “Hıdırellez geçmeyince bostan ekilmez” Hızır AS. ile İlyas AS. Birbirleriyle deniz sularının karayla temas ettiği noktada buluştuğu gün olarak bilinmektedir. Hızır Aleyhisselam karayı, İlyas Aleyhisselam da denizi temsil eder. Hayatın can bulması ve devamı için toprak ve güneşe ihtiyaç vardır. Bu unsurların bugünden itibaren birbirleriyle bütünleştiğine, sıkıntıların geride kaldığına, güzel günlerin başladığına inanılır. Mayıs Yedisi: Rumi 7 Mayıs (20 Mayıs). Sayılı Fırtına. Mayıs yedisi bulutlu veya yağışlı geçerse Yaz mevsimi iyi geçer, bolluk olur. Mayıs yedisi sıcak geçerse yaz mevsimi kurak geçer ve kıtlık olur. Gündönümü: Kiraz’ın 12. günü (25 Haziran) gün döner. Günler kısalmaya başlar. Fırtına olabilir. Ağustos Sıcağı(Eyyam-Bahur): Halk takvimine göre Ağustosun ilk haftası bunaltıcı ve kavurucu sıcaklar yaşanır. Bu günlerde çobanlar sürülerini gölgelik yerlerde tutmaya çalışır. Gündönümü: Karakışın 12’sinde (25 Aralık) döner. Günler uzamaya başlar. HAVA TAHMİNLERİ Mart ayının ilk sekiz günündeki hava durumuna bakılarak o yıla ait hava tahmini yapılır. Bu sekiz ay tarım işlerinin yapıldığı dönemdir. Mart ayı birinci ay kabul edilir ve her gün bir aya denk gelir. Örneğin 4 Mart’ın Kiraz ayına denk gelmesi gibi. Ay’a denk gelen günde hava nasıl ise o ay havanın o şekilde geçeceği düşünülmektedir. Bulutların batıdan doğuya hareket etmesi yağmura işarettir. Hareket doğudan batıya olursa hava açar. Bahar aylarında (özellikle Abrul) dere alçak halde duman yürürse yağmur yağmaz. Dere özlerine (vadileri) parça parça duman çökerse yağış olur. Karakış ve Zemheri aylarında gök gürlerse kış bölünür. Karakış gündönümünde Kömüş (Manda) göle yatarsa “Allah sonunu hayır etsin, kış bahara uzadı “ denilir. Kurbağaların topluca bağırması yağmura işarettir. Ağaçların yapraklarının alttan yukarı sararması kışın çok olacağının işaretidir. Töngel ve pelit kozağı çok olursa o yıl kış çok olur. Kışın meyveler çiçek açarsa (vakitsiz) o yıl ölüm çok olur. Zemheri ayında yağmur yağacağına katran yağsa daha iyidir. Akşamdan bulut kızarırsa hava açar, sabah bulut kızarırsa yağmur yağar. Karakış karadan, Zemheri aradan, Gücük az, Mart yaz. RÜZGÂRLAR: Güneyden esen Rüzgârlara Kıble veya Ağyel adı verilir. Kuzeyden esenlere ise Karayel adı verilir. Kıbleden esen rüzgârlar sıcak, denizden esenler soğuktur. Kiraz ayının başından Ağustos ortalarına kadar (10 Ağustos’a kadar) güneyden(kıbleden) esen ve kavurucu etki yapan sıcak rüzgârlara “Samyeli” adı verilir. AYLARIN ÖZELLİKLERİ GÜCÜK: Hava çok değişkendir. Bu ayda kış çok olursa “Deli Gücük kudurdu” denir. KİRAZ: Ekinlerin biçilme zamanıdır. Yağmur çok yağarsa ekin (buğday) sapları höbeklerde çok kalır ve çürür. Bu nedenle bu aya “Çürük Ayı” da denir.

8 Nisan 2013 Pazartesi

ARILIK ZİYARETİM

Dün havanın sıcaklığı öğlenleyin 14 dereceydi.Eski kovanlarımızı yeni kovanlarla değiştirdik.Eski kovandaki kalan arılar yeni evlerine girdiler.Daha sonra sıcaklık 11 dereceye kadar düştü. Ana arı üretmek için larva transferi yapamadım.

Arılar 1 hafta önce verdiğim çerçeveleri balmumu yaparak bu hale getirmişler.1 kovanda ana arı erkek arı gözü çerçevesinde geziniyordu.Kendi ihtiyacımı karşılamak içinPropolis tuzağını yerleştirdim.

5 Nisan 2013 Cuma

ANA ARI ÜRETİM DENEYİMİ

Bugün ilk defa ana arı üretmek için çalışma başlattım.Yavrulu bir çıtayı fazlaca sarsmadan kovan içine silkeledim.Tarlacı arılar uçtu yavrulu çerçevenin üstünde kalan yavru ve acemi arıları boş çuvala silkeledim.

Ana arı üretim kutusuna şerbetlik kısmına şurup döktüm.Arıları da çuvaldan silkeledim.Yanlız naylon veya gazete kağıdına arıları silkeleseydim kutunun içine firesiz döküleceklerdi.Çuvala tutunanlar oldu.2 gün iyice anasız kaldıklarını hissedip yaptığım transferi daha çabuk kabul edecekler diye düşünüyorum.Başarısız da olsam becerene kadar devam.

2 Nisan 2013 Salı

ÇITAYA TEL TAKMAK







Çerçeve telini çıtaya takmak nede olsa insanın vaktini alıyordu.Facebook'tan arıcı mucit arkadaşım Ali Çandır Bey çerçeveye teli takmayı ne kadar gevşek takarsak takalım silikon tabancasını kullandığımızda gergin oluyor.Arıcı arkadaşlar istifade edebilirler.Selam ve Muhabbetle.

1 Nisan 2013 Pazartesi

ARILAR MUM KABARTIYOR. (2)


Arıların mum kabartma isteği çok fazla bugün dünkü yayınıma istinaden arılıktaydım.Kasnaklı çıtayı 2 günde bu hale getirdiler.1 hafta sonra tamamını kapatırlar diye düşünüyorum.Kovana arka taraftan baktığımızı düşünürsek ve sağdan sola doğru sayarsak 7 ila 8. çıtanın arasına temel petek daha verdim.1 hafta sonra 1 petek daha verdiğim zaman alt kat kuluçkalık 10 çerçeve olacak.Ballığı atacağım zaman kovanda yeniden koloni düzenlemesini paylaşacağım.Bahar balını önümüzdeki 2 ay içerisinde almayı düşünüyorum.Şimdi tarlacı arıların sayısını arttırma zamanı.